Sanat Dersi

Hammaddesi Metal Olan Geleneksel Sanatlar

Hammaddesi metal olan geleneksel sanatları, kullanılan madene, kullanım alanına, tekniklerine vb. sınıflandırmak mümkündür.Roma, Bizans dönemlerinde Anadolu'nun gelişmiş maden sanatı atölyelerinin bulunduğu bilinmektedir.Büyük Selçuklular ile birlikte İslam maden sanatında önemli gelişme görülmektedir.Selçuklular sanatın birçok dalında olduğu gibi maden sanatının gelişiminde de önemli rol oynamışlardır.Bu dönemlerde gelişmiş maden sanatı atölyelerinin bulunduğu;Konya, Mardin, Hasankeyf, Diyarbakır,Cizre,Siirt, Harput, Erzincan, Erzurum gelmektedir.Osmanlı döneminde Anadolu'da, Balkanlarda maden sanatının doruk noktasına ulaştığı bilinmektedir.

Gaziantep, Kahramanmaraş, Mardin, Diyarbakır, Siirt, Tokat, Malatya, Elazığ, Erzurum, Trabzon, Giresun, Ordu, Sivas, Tokat, Kayseri, Çankırı, Çorum, Amasya, Kastamonu, Konya, Burdur, Denizli, Afyon, Kütahya, Balıkesir, Bursa, İstanbul, Edirne Osmanlı döneminde maden atölyeleri bulunan günümüzde de bakırcılık merkezleri olan illerdir.Maden işçiliğinde dövme, telkari, kazıma (kalemkar), çekiç işi, kakma, küftgani, savatlama, ajur kesme gibi teknikler kullanılmaktadır.

Demircilik:

Kapı tokmakları, mutfak araçları, tarım araçları, hayvan koşumları, mimaride kullanılan araçlar, müzik aletleri vb. yapımında kullanılmaktadır.Anadolu'da Tunç çağında bakıra kalay katılarak tuncun elde edilmesinden sonraki dönemlerde bakır, altın, gümüş gibi madenler de dövme, dökme tekniğiyle işlenmişlerdir.

Bakırcılık:

Yapılan araştırmalar, Anadolu'da bakırcılığın gelişiminin, çok eski tarihlere dayandığını, bakır cevher yataklarının eskiden beri işletildiğini doğrulamaktadır.Anadolu sanatında önemli bir yeri olan bakır, süslemeye de çok elverişli bir madendir.Günlük kullanımda kap-kacak, takılar, miğferler, kapılarda, kapı süslemelerinde, yapı unsuru olarak kullanılmıştır.En çok kullanılan maden bakırdır.Bakır kap yapım teknikleri; dövme, dökme, sıvama (tornada çekme), preste basma olarak dört çeşittir.Günümüzde en çok kullanılan maden işleme olarak bakır, kalaylanarak mutfak eşyası yapımıyla geniş bir şekilde sürdürülmektedir.

Bıçakçılık:

Bir sapla keskin bir ağızdan oluşan kesme aygıtı olan bıçağın, Anadolu'da tarih öncesi dönemlerden beri kullanıldığı bilinmektedir. Bıçağın biçimsel olarak geçirdiği değişimlere ilişkin yeterli bilgi bulunmamaktadır.Bıçaklar biçimlerine göre; pala, hançer, gaddare, saldırma vb. isimler almaktadır.Sapları; abanoz, fildişi, gümüş, altın kaplama olan bu bıçakların elmas, mercan, yakut, zümrüt vb. taşlarla süslü olanlarına saray için yapılanlarda görmek mümkündür.XIX. yüzyıl ortalarından itibaren el işçiliğinin yerini makinelerin almasıyla bıçak yapımcılığı da gelişmiştir. Günümüzde paslanmaz çelikten yapılan sabit saplı sofra bıçakları ile açılır kapanır cep çakıları görülmektedir.Anadolu'nun bazı yörelerinde sap kısımları çeşitli işlemlerle süslü bıçak el işi bıçak yapımı sürmektedir.

Altın - Gümüş İşleri:

Kuyumculuk, takı, günlük kullanım eşyaları.

Telkari:

İnce altın veya üçboyutlu nesne oluşturacak biçimde, çeşitli desenler yaratarak, henüz ısıyla edindiği plastik niteliği kaybetmeden işleme tekniğidir. Telkari takılar, fincan zarfları, kutular, sürmedanlar.

Savat:

Metal yüzey, özelliklede, gümüş üzerinde derin olmayan oyuklar açılıp içine siyah renkli bir eriyik doldurularak yapılan bezemdir.Düz, tırtıllı (perdaz), oyma savat olmak üzere üç çeşidi bulunmaktadır.Kutu, saat, fincan zarfı, ağızlık vb. eşya yapılmaktadır.