Fotoğraf - Video Programı ; nokta elemanı ile fotoğrafa dayalı düzenleme
Objektifsiz fotoğraf yöntemi olan fotogram, yarı saydam ya da saydam olmayan objelerin siyah-beyaz veya renkli fotoğraf kağıdı, fotoğraf filmi ya da ışığa karşı duyarlaştırılmış herhangi bir obje üzerine yerleştirilerek pozlanması ve normal kağıt banyosu işlemlerinin yapılmasıyla elde edilir. Pozlama sırasında verilen f-değerlerine, objelerin saydam, yarı saydam ya da saydam olamamalarına; hareketli ya da hareketsiz olmalarına göre gri tonlar artar ya da azalır. Objenin dışında şablon da kullanılabilir. Baskı sırasında agrandizör objektifinde orta f-değeri seçmek ( 5.6f, 8f gibi ) gri tonları daha rahat elde etmeyi sağlar. Objektif önüne dokulu camlar konarak çok değişik sonuçlar da alınabilir. Fotogramda kompozisyon çok önemlidir. Bundan dolayı baskı öncesi tasarım gereklidir.
Fotogramın tarihçesine bakacak olursak; Fütürist akımın içerisinde şekillenmiş olan vortisizm’in temsilcilerinden fotoğrafçı Alvin Langdon Coburn’un “vortograph”ları bu akımın şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Çünkü onun çalışmaları soyut anlamda ilk fotoğraflardı. Kübizmin ardından sanatçılar artık “görsel deneyler” yaparak soyut fotoğraflar elde etmenin yollarını aramaya başlamışlardı.
Paul Klee, Wassily Kandisky, Laszlo Moholy-Nagy, Man Ray soyut çalışmalara mühürünü vurmuş; dadaist ve konstrüktivist sanatçılardı. Soyut görüntüler elde etmek için fotogram, sertleştirme, S/B ve renkli tonlara ayırma, solarizasyon, optik bozulma yöntemleri kullanılmıştı.
Fotoğrafın teknik gelişimi içerisinde en önemli bulgu; gümüş nitratın, güneş ışığından etkilenerek kararmasıdır. 1725 yılında Alman kimyacı Johann Heinrich Schulze tarafından bulunan olay, gümüşün ışık etkisiyle indirgenmesidir. Bu bulgudan yola çıkarak Thomas Wedgwood, Humphry Davy ile birlikte ışığa karşı duyarlaştırılmış ( gümüş ile ) kağıt üzerine yaprak, böcek kanadı koyarak güneş ışığı altında saatlere pozlandırmışlardı. Ancak o tarihlerde sabitleştirici ( hypo ) henüz tespit edilmediği için elde edilen görüntüler kalıcı olmamıştı.
1835 yılında Fox Talbot “photogenic drawing” ( fotoğrafik desenler ) adıyla dantel ve botanik örneklerini ışığa karşı duyarlaştırdığı kağıdın üzerine koyarak görüntü almıştı. Talbot’ta ilk çalışmalarında sabitleştirici kullanmamış fakat daha sonra Sir John Herschel’in önerisiyle hyposülfit ( sodyumtyosülfit ) kullanarak görüntüyü kağıda kalıcı olarak aktarmıştı.
Bu anlatılanlar, hem fotoğrafın ilk teknik gelişimleri hem de ilk fotogram çalışmalarıdır. Fotogram, gümüş nitratın ışığa karşı duyarlılığını bulan “Schulze”i anmak amacıyla “Schulzegrafi” olarak da adlandırılır.
Gelişim sürecinde kullanılan bu yöntem daha sonraları sanatsal ifade aracı olarak da kullanılmıştır. 1918 yılında Zurich’de Chistian Schad “schadographs” yapmak için kitap ve gazete parçalarını kullanmıştı. Bu çalışması fotogram’a uygulanan ilk soyut yaklaşımdı. 1920 yıllarına gelindiğinde Man Ray “rayograph” ile soyut çalışmalarda bulunmuştu. Macar sanatçı Moholy-Nagy gene aynı yıllarda ( 1920 de ) Berlin’e gelerek konstrüktivist resimlerini üretmek için deneyler yapmış sonunda telefon resimlerinin fotogramını gerçekleştirmişti. 1923 yılında Welmar’daki Bauhaus’da görev aldığında ışık deneyleri ve kayıtlari için fotogram kullanmıştı. Fotoğraf kağıdını tuval, değişken elektrik ışığını ressamın boyası gibi kullanarak fotogram’da ışıkla resim yapma olanağı yaratmıştı. Reklam tasarımında kullanılmaya başlayan fotogram zamanla sanat çalışmalarının içine girmiş, ikinci dünya savaşı sonrasında soyut sanata koşut olarak yeni bir anlayışla fotogram geliştirilmiştir. Günümüzde fotogram tek başına uygulandığı gibi eski fotografik baskı yöntemleriyle karma şekilde uygulanmaktadır.