Sanat Dersi

Temel Tasarımda Renk

Renkler

RENK

Ekşi : Hava prensibi = Sarı - Limon - Turunçgiller
Tuzlu : Su prensibi = Yeşil, yeşil - mavi - lahana, pırasa
Tatlı : Ateş prensibi = Kırmızı, pembeye kadar - elma
Acı : Yer prensibi = Derin maviden viyolete kadar – patlıcan

( Newton, Chevral ( Şevral )-, Helmholtz ( Helmaz )-,Empresyonistler renk üzerine araştırma yapmışlardır.)
Işınların tümünü alan bir yüzey hepsini olduğu gibi yansıtırsa söz konusu yüzey beyazdır. Siyah cisimler ise gelen ışığın hepsini yutar. Kırmızı cismin bu rengi, kırmızı hariç bütün ışınımları yutarak alıkoymasından kaynaklanır. Eğer bütün ışınımlar eşit oranda yutulursa cisim gri gözükür. Şu halde renk maddenin ışık üzerine etkime tarzından başka birşey değildir ve Tundall' ın ifadesine göre ışığın uğradığı işlemin sonucudur. ( Dalga boyu en kısa kırmızı, en uzun mor dur. )

Renklerin Algılanan Etkileri / Anlamı

MAVİ : Koyu tonlarda ya da yoğun olarak kullanıldığında moral bozan, kasvet veren bir etki, açık tonlarda kullanıldığında veya beyazla karıştırıldığında yatıştırıcı ve güven veren bir etki yaratmaktadır.
Mavi sindirmeyi ve korumayı sembolize eder.

YEŞİL : Kullanıldığı mekanda sakin, barışçıl, hassas, yumuşak bir etki yaratmaktadır. Neşe ve sükuneti ifade etmektedir.

SARI : Kullanıldığı mekanda uyaran, neşelendiren, dikkat çeken bir etki yaratmaktadır. genişlemeyi, iletişimi ifade etmektedir.

KIRMIZI : Kullanıldığı mekanda heyecanlandırıcı, uyarıcı bir etki yaratır. Beyazla karıştırıldığında cana yakın bir etki uyandırmaktadır. Kırmızı enerji ve gücü ifade eder.

PEMBE : Küçük alanlarda kullanıldığında zenginliği ve önemi vurgular, geniş alanlarda ise rahatsız edici bir etki yaratmaktadır.

KAHVERENGİ : Kullanıldığı mekanda mutsuz, kederli ve melankolik bir etki yaratmaktadır. Ancak sarı veya beyazla birleştirildiğinde dinlendirici ve rahatlatıcı bir etki yaratmaktadır.

GRİ : Maviye doğru giden tonlarda kullanıldığında kasvetli, beyaza doğru giden tonlarda kullanıldığında ise huzurlu bir etki yaratmaktadır.

BEYAZ : Kullanıldığı bir mekanda güneş ışığını yansıtıyorsa uyarıcı, neşeli bir etki yaratmaktadır.

Renklerin Psikolojik Özellikleri

Ateşin sarı - kırmızı rengi sıcak renk çağrışımını; buzun mavi - yeşil rengi soğuk renk çağrışımını oluşturması, rengin sıcak ve soğuk renkler olarak ikiye ayrılmasına neden olmaktadır.

SICAK RENKLER : Kırmızı, sarı, turuncu
SOĞUK RENKLER : Yeşil, mor, mavi

Ara renklerden mor ve yeşil kendilerini oluşturan sıcak ve soğuk renklerin miktarına bağlı olarak değişir. Kesin bir sınır koymak mümkün değildir. Renk, görsel olarak algılanan, bir çok duygusal etkinliğe sahip olan ve estetik amaçlara hizmet veren bir elemandır.

Rengin yapısal niteliklerine bağlı olarak duygusal etkinlikleri aşağıda özetlenmektedir.

1- Renk kullanıldığı mekanı etkilemektedir. Örneğin bir mekanda parlak renklerin yoğun olarak kullanılması heyecan ve neşeli bir etki yaratırken; sakin ve pastel tondaki renkler dinlendirici bir etki yaratmaktır.
2- Mekana birlik ya da çeşitlilik kazandırır. Sıcak veya soğuk grup içindeki benzer renk düzeni veya tek renkten oluşan bir düzen birlik duygusuna katkıda bulunurken; farklı renklerden oluşan bir düzen çeşitlilik duygusu vermektedir.
3- Malzemenin öz - niteliğini ifade eder
4- Renk formu belirler. Bir çizgi, iki boyutlu bir yüzey ya da üç boyutlu bir hacim, çevresiyle, geri planıyla karşıt renklerin kullanımıyla belirlenmektedir.

Temel Tasarım: Renklerin Özellikleri

Hue - Renk: Bir rengi diğerinden ayıran niteliktir. Hue, renk tekerleğinde ya da spektrumunda rengin durumunu gösterir. Kırmızı, sarı diye adlandırdığımız kavramlar hue ( renk )' tir.



RENKLERİN GENEL SINIFLANDIRILMASI

KONTRAST / ZIT RENKLER

Sarı ------------------ Mor
Kırmızı --------------- Yeşil
Mavi ------------------ Turuncu

ARMONİ / BÜTÜNLEYİCİ RENKLER

Mor ------------------ Mavi
Kırmızı -------------- Orange
Sarı ----------------- Yeşil

RENKLERİN ETKİLERİ

Mekan içindeki konumlarına göre değişiktir.

TURUNCU

Üstten Koruyucu, himaye edici
Yandan Sıcak, cana yakın
Alttan Yakıcı

KAHVERENGİ

Üstten Ağır,örtücü
Yandan Toprak gibi kuşatıcı Yersel, toprağımsı,
Alttan Emniyetli

AÇIK MAVİ

Üstten Hafif,göksel,uçma isteği
Yandan Soğuk,uzaklaştırıcı
Alttan Düz pürüzsüz harekete geçirici

SARI

Üstten Hafif, açık, neşeli
Yandan Teşvik, tahrik edici, Ayaklandırıcı, Uyarıcı
Alttan Zıplama hissi

SICAK - AÇIK RENKLER

Üst : Fikri çalışmayı hızlandırıcı
Yan : Aktiflik verici, yakınlık hissetme
Alt : Kolaylaştırıcı, Hafifletici

SICAK - KOYU RENKLER

Üst : Kavrayıcı, örtücü, ağır,
Yan : Kavrayıcı, çevreleyici, enerji dolu, saran, kuşatan

Temel Tasarım: Işık - Gölge

Modelin hacim ve derinliğinin belirgin hale gelmesini sağlayan kavrama ışık-gölge denir. Işık kaynakları güneş, ay ve suni aydınlatma araçlarıdır. Işık kaynağı eşyanın her tarafını aynı derecede aydınlatmaz. Işığa yakın olan yerler aydınlık, ışığı görmeyen ve uzak yerler karanlık, ışık ve gölge arasında kalan yerler ise eşyanın esas rengini verir. Işığın aydınlatma derecesine ton denir. Bir kaynaktan aydınlatılan varlıkların ışık ve gölge durumunu incelersek başlıca 4 değer görürüz.

1- Açık ton ( ışıklı kısım ): Işığın eşya üzerine doğrudan doğruya geldiği en aydınlık kısımdır. Bu kısım eşyanın öz rengini vermez.

2- Öz ton :Işığın eğik olarak geldiği olarak geldiği, yansımaların ve parlamaların olmadığı kısımdır. Bu kısım eşyanın öz rengini verir. Yuvarlak cisimlerde bu bölge açık tonla koyu ton arsında bir geçiş yaptığı için bu kısma pasaj denir.

3- Koyu ton ( öz gölge ): Eşyanın ışık almayan, en koyu olan kısımdır. Açık - koyu ton, bir rengin ışıktan gölgeye geçerken aldığı ton dereceleridir.

4- Düşen gölge : Eşyanın fona ya da zemine düşen gölgesidir. O eşyanın biçimini yansıtır. Eşya üzerindeki ışığın yansıması ile fon üzerinde meydana gelen aydınlatmaya ise refle denir.

Temel Tasarım: Renk

Işığın kendi öz yapısına veya cisimler tarafından yayılma şekline bağlı olarak göz üzerinde yaptığı etkidir.

Çeşitli cisimlerden yansıyarak gelen ışınların görsel algı sonucu kişide oluşturduğu duygudur. Diğer bir deyişle renk Işığın cisimlere çarptıktan sonra yansıyarak görme duyumuzda bıraktığı etkiye denir. Güneşli bir günde renklerin daha parlak ve canlı olmaları, kapalı havada ise parlaklığını ve canlılığını kaybetmeleri ve olduklarından koyu görünmeleri rengin ışığa bağlı olduğunu gösterir. Işık olmadığı zaman herşey, şekil ve renk olarak karanlıkta kaybolur. Fizikçi Isaak Newton 1676’da, prizma yardımı ile güneş ışığının kırılmasını sağlamış ve renklere ayrışan tayfını net bir şekilde göstermiştir. Güneş ışığı bir prizmadan geçirilince 7 renk grubu meydana gelir. Güneş ışığında depo olmuş bu renkler bir eşya üzerine geldiğinde o cisim renklerin bir kısmını yutar, bir kısmını da yansıtır. Bu olayın sonucunda cisimler bize yansıttığı renkte görünürler. Güneş ışığındaki renk grubunun uçları birleştirilirse de renk çemberi meydana gelir.

Bir görme olayında :

* Işınların göze gelmesi --- Fiziksel
* Bu ışınların karşısında gözde ortaya çıkan işlemler --- Fizyolojik